Kayıtlar

Eylül, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Beyaz (no filter)

Resim
Bir fala fincan, bir bara garson, bir lekeye mendil beyaz. Bir kadehe ićki, bir hesaba adisyon, bir deftere borćlu beyaz. Bir güne sabah, bir geceye yıldız, bir ateşe ışık beyaz. Bir düğüne gelin, bir gerdeğe gecelik, bir hayale umut beyaz. Bir uykuya hap, bir ölüme ruh, bir cesete kefen beyaz. Ne kadar tekrarlarsan tekrarla, sadece bir seçenekte masal oluyor ve birdaha olmayacakmışçasına kirleniyor beyaz. Hangi renge dokunsa onu aydınlatıp kendini kirletiyor, tüm renklerin fahişesi beyaz.  Bulaşma hevesi, anlamsız karanlığa hasret beyaz. Tek başına anlamsız.. karanlığa hasret beyaz. Kendini òrtecek her pisliğe aşık beyaz. Masumiyetin kirlenişi, yıldızların sönüşü, umudun tükenişi, hayatın bitişi, kıvrımların sateni, Saflığın simgesi değil, orospuluģun dikâlâsı beyaz.. 

Sosyal Muhalebi

Resim
O fotoğrafta çok mutlu görünüyor olabilirdim ama belki de en keyifsiz günümdü. Zayıf ve mutsuz göründüğümde de zevk alıyordum an,ımdan kimbilir. Oyunu kuralına göre oynamayı sevmedim hiç. Oyun içinde oyun en keyiflisiydi. Yeterince bilgi vermiştim kandırmacalara. Ne keyifsizlik ne saadet. Metin yazabiliyorum (bu ne ukalalık) ama başlık bulmakta zorlanırım hep. Anlamı bi fotoğrafa sığdıracaksam başlığı bulması kolay oluyor aslında ama, bu gece fotoğraf çekemeyecek kadar çirkinim. Üstelik birikmiş gıybet için en verimli yer akraba sıcağıdır. Bu, fotoğrafa engel başka bir keyifli meşguliyet.  Pastanede, muhalebi tadında aşk. En güzeliydi kesin.  Bizi zehirleyen şey sevgi değildi eminim. Aşk da olmayabilir aslında... Vitamin eksikliği sabah dişlerini fırcalamayı unutmak gibi önemsiz birşey değilmiş mesela. Ya da Hormonların insana neler yaptırabileceğini tahmin bile edemezsiniz demiş rüzgar erkoćlar abi. Bence bunu en iyi o bilebilir.  Kısacası beyninde kimi kapıların aç