Günlük Tavsiye (hanımeli yenebilir)
Ben çocukken güzeldi Istanbul. Sokakta oynamak korkulacak birşey değildi o zamanlar. "Hava kararmadan gel" sınırı yoktu. Yemek ne zaman hazırsa o zaman biterdi oyun ve gün. Oyunlar biraz şehirli olurdu bazen. Çiçekleri tadardık, telsizle jandarmaların konuşmalarını dinlerdik, sonra savaşçılık oynardık uyduruk uçak göstergeleri çizerek bir kartona. Sakız fabrikasında paketleme yapan teyzelere yardıma gider, bir sakız pakete, bir sakız ağıza, bir sakız cebe atardık. Kocaman bir ağız ve dolu bir ceple çıkardık ordan, tadı biten sakızı tükürürdük. Cebimiz sakız dolu olurdu, zengindik. Daha nice o an icad edilmiş oyunla geçerdi her günümüz. Şimdi Istanbul, çocuğunu sokakta oynamaya bırakamayacağın gibi, kendininde sokağa çıkmaya korkacağı bir şehir olmuş. Beş dakikada bir canını, malını ve namusunu koruman gereken bir şehir. Oyunlarda bitti sokaklarda. Ankara'dayım şimdi. Yetişkinlerin tek oyunu doğa artık. Tatil, piknik, havuz falan. Etrafı seyir ediyoruz balkondan, cam ken...