STAY HİGH
Ne cahilmişiz eskiden! Küçücük yatağa sığabilen kocaman aşkın aklını yatırabiliyorduk bir omuzun konforuna. Şimdi ise çift ''kişilik''lerde battal boy yok oluyor gönlümüz. Aklı uyutmuyor hiçbir rüya, çok bilmenin küstah uykusuzluğu çörekleniyor hayal kırıklığının yamacına. Belkide bir pastahanede muhalebi yeyip, altın pazarlığında kalmalı sevda. Hatta o partiye oy verip oynamalı oyundan moruk! Ne gerek sevişmek.. Üremeli dümdüz, ruhsuz, üzülmeden.. Aranırsa bulunmaz o saadet. Bırakmalı her şeyi bilinmeyen bir kıyametin ihtimaline.. Zaten koparılacak ise tüm ağaçlar, yerlere diz çöktürülecek ise kocaman dağlar, yanacaksa tüm mevsimler, yasak şarap ödülün olacaksa nihayetinde ve bir huri bozmuşsa niyeti görevi uğruna.. İnanmalı herkese ve herşeye.. En az tanrı kadar seviyordur bencede..