Boş,an



Soğuk ve ciddi binadan uzaklaştıkça trafiğin rahatsız edici gürültüsü büyüdü kulağımda. Kornalar kafamın içindeki sessizlikte tekrar tekrar yankılandı.
Yağmur ne seyirlik, ne keyifle yürümelik yağıyordu. Rahatsız edici bir ıslaklık sadece. Ellerimi koyacak yer bulamayıp cebime soktum. Sol elim sigara paketini döndürüp durdu içsemmi içmesemmi kararsızlığıyla. Yutkundum karın açlığımın iğrenç tadını tekrar tekrar. Yakamadım sigarayı. Sağ elim anahtara değiyor anlamsızca rahatsız ediyordu beni. Çıkarıp sallamaya başladım. Çıkardığı ses dahada rahatsız etti ve tekrar cebime koydum. Yürümeye devam ediyordum. Sağa sola bakınıp dudağımın sol altını ısırıyordum bilinçsizce. Yağmur halâ ıslatıyordu. Şapkamı kapattım. Havadaki boğucu nem terletiyordu, ama paltomu çıkarsam üşürdüm. Yürümeye devam ediyordum. Tesbih tezgahının önünde kısa süre durup mavi olanı beğendiğimi söyledim. Elimi cebimden çıkaramadım. Almadım. Dudağımı ısırdım yine. Anahtar serçe parmağıma değiyordu halâ, rahatsız oluyordum ama elimi cebimden çıkaramadım. Tutacak birşeyim yoktu. Olmaması için yürümüştüm. Yol çok uzamıştı. Aklımdan türlü türlü şeyler sırayla geçiyor ve hemen unutuyordum. Ne düşünuyordum. Kornalar neden susmuyordu. Anahtarla bağım neydi. Sigara yaksamıydım. Yağmur bitecekmiydi. Yol az mı kalmıştı. Yanında yürümelimiydim. Yavaşlayarak arkada kalsam, gidişini görmek rahatsız edermiydi. Hızlanıp geride bıraksam üzülürmüydü. Saçma bir konu açsamıydım. Ağlama hissimi bastirmaktan vazgeçsemiydim. Neden yutkunamıyordum. Anahtar ne kadar tanıdıktı. Sağa bakmadan yolun karşısına geçebilirmiydim. Dudağımı neden ısırıyordum. Hem terleyip hem üşümek saćma değilmiydi.

Hızlandım. Sigarayı çeviren elimi cebimden çıkarıp paltomun düğmelerini çözdüm. Biraz rahatlattı. Şapkamı da açtım. Yağmur kesilmiş gibiydi, yada hissetmiyordum. Rahatsız etmiyordu. Serce parmağı anahtara değen elimide cebimden çıkardım.
Dolmuş görüş alanıma girdi.

Yol boyunca hiç konuşmadık!

Tek boş yere oturdum. O ayakta kaldı. Birkaç durak sonra arka sıradan bir kadın indi. Onun yerine oturdu. Aynadan görmüştüm. Telefonla konuştu. Sesini duydum. Tanıdık bir ton. Huzursuz. Birkaç durak sonra indi. Arkasına bakar gibi oldu. Tam dönmedi. Kapşonunu taktı, yürüdü. Hemen ağladım. Nedenini bilmiyorum. İyi geldi. Biraz ötesinde indim. İnternet kafede fotokopi çektirdim. Kafede zerrin özer ,ayrilmalıyız, çalıyordu. Daha çok aģladım. Kasadaki kadın beni teselli etti. Biraz oldum.
Şarkının sesini kıstı kadın.

Ayrıldık.. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cevap

Fırtına

Kirli Çamaşırlar