Çarpışma
Çınarcıkta oturuyorduk o zaman. Sanırım ilkokul 5 yaşları. Yağmur çok güzel yağardı orda. iri iri ve ılık damlalar. Deniz bile ısınırdı yağmur yağarken. Hiç üşütmezdi. Yada çocuklar üşümez bilemedim şimdi.
O gün beş altı kişi olmuştuk oyun oynamak için toplandığımızda. Bana aşık o iyi kalpli çocuk (ben ona değildim çünkü evrenin kanunu bu olsa gerek) yağmur yağmaya başladığında ,iskelenin sonuna kadar yarışalımmı, dedi hepimize.
Heyecanla kabul ettik ve koşmaya başladık. Koştukca yağmur hızlanıyor gibi oluyor, sertçe yüzümüze çarpan ılık damlalardan yolumuzu zor seçiyorduk. Donumuza kadar ıslanmış çocuk sürüsü olarak iskeleye doğru son sürat koşuyorduk.
Benim biraz önümde koşuyordu o çocuk. iskeleye ilk o girmişti bu yüzden ve iskelenin sonuna yaklaştiğında ben epey geriden onu geçmek için yetişmeye çalışıyordum. Zinciri kopmuş gibi zevkle ve topuklarim götume vura vura koşuyordum ( çünkü 7 yaşında romatizma olmuştum. koşmak başaramadiğım bi eylemdi aslinda. Bırak koşmayı, beden derslerinden bile okul hayatım boyunca hep raporlu oldum ben).
Sona bir kaç adım yaklaştiğımda çocuğun kollarını açmış beni beklediğini seçebilmiştim ve duramayacak kadar hız almıştım bi kere. Var gücümle kendime kazandirdiğım hız, onun kollarında son buldu.
Dağ gibi dikildi önümde. Kollarını metrelerce uzunmuş gibi belime ve sırtıma doladı.
Hızı kesilen gövdemden bağımsız ilerleyen kollarım omuzlarindan sarıldı çocuğun. Islak vücutlarımız tek olmuştu. Başim omzunun üzerinden yer bulmuş, gözlerim arkasından iskelenin sonunu, denizi, ve yağmuru görüyordu.
Özetle hayatım boyunca birdaha kimse bana öyle sarılmadı. Öylesine ,sevgi, dolu, sımsıkı, sıkı sıkı, güven verici, mutlu ve gerçek,. Tertemiz ve sadece sevgi dolu. Bir çocuğun sevgisi kadar gerçek.
Sonrasında yine romantik anlamda sevemedim onu, ve bu hisleri yıllar sonra sahteleriyle karşılaştıkça anlamlandırdım. Ama hiç unutamadığım bir çocukluk anısı bıraktığı için,hep anarım bu bebeyi.
Günaydın esmer, cılız, güçlü sevgi dolu çocuk.
Yorumlar
Yorum Gönder