Günaydı'm



Günaydın sol yanımdaki yalnızlığım. Üzerini örtmemişsin gidişinin, buz gibi olmuş ayaklarım.
Sarılmamışsın da gelmeyişinden. Nasıl ısıtacağım şimdi sensizliği.
Yastık altında katlanmış kolum, parmaklarım uyuşmuş aklımı taşırken kollarım.
Şiiri kırıldı parmakuçlarımın. Nasıl iyileşir şimdi kelimelerim.
Neler biriktirdim yastık altında bi görsen.
Tokalarım, küpelerim, gözlüğüm, iç çamaşırım, çorabımın biri, biraz peçete, su şişem, telefonum ..
Elimde ne varsa bırakmışım yokluğuna.
Günaydın diyorum kalabılığımdan elimi çekerek.
Gözümü açınca tavandaki fosforu sönmüş yıldızlarım tıpkı yalancı bi şair gibi dikiyorlar bakışlarını gözlerimin içine.
Ne olur sev beni diyor gök yüzüm,
Neden yalvarıyorsunuz diyorum, sevgi dilenmeden edinilir.
çünkü ben bir yalancıyım diyor yıldızlar
sen sev, n'olur, ben hiç sevmeyeceğim..
Kalkmaya yelteniyorum mezar yatağımdan, kusmuş renklerim karşılıyor beni.
Tabloda herkes ölmüş aşkımdan.
Taa ki ben sensizlikten ölene kadar.
Günaydın diyor gözyaşım yerde uzanan bana..
sen de yalnız uyuyorsun diyorum gülerek, tüm benler gibi.
Tüm mezarlar gibi.. cevap vermiyor ölü'm.
Alacayı sevdim hep.
Karanlık gün batar gibi, aydınlık gün doğar gibi..
Içimi sıkan boğan kederim de, gıdıklayıp güldüren neşem de hiç gitmedi benim.
Ben benim herşeyimi öldürüp, doğan herşeyimi yeniden sevdim..
Aslı'mı hiç kaybetmedim.
Ölümler üzmez esasen
Kayıplar üzer, bunu öğrendim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cevap

Fırtına

Kirli Çamaşırlar