Uzun Hikaye (güneş doğmadı)



eylem mecburdu !
sabah topluca çıktık evinden.
gün güneşliydi ama herşey ne kadar kötü görünüyordu /
bu ağrılar ?
kanıyordum, lanet olsun !
yıldızlar bir daha ne zaman kayacak ?
peki yarışı kim kazanacaktı ?
içimdeki mutsuzluğu, sarhoşluğun dün geceden kalmışlığına vermiştim ama
'içimde bi yerler seninle dün gecede kalmış'lığından ayrılmak istemiyordu.
daha 10'a çok vardı... bu, yıldızları saymamız gerektiğine işaretti oysa..
bu sefer yenmeyecektim, söz!
kanıyordum, lanet olsun !
dağa çıktık
 eylemdik
 dağdan kalktık. organize olduk bi huzur kampı haketmişliğimize, hatırlıyorum..
birlikte uyusak ne güzel olurdu kimbilir ?
çadırım büyük ve ağırdı, valizimle beraber koyacak yer yoktu arabalarda..
sorundum..
çözdük.
evine bıraktık herşeyimi, nasılsa birinizin yanına sığardım. şişme yatağımı yanıma alırsam o biri sen olabilirmişsin hem !..
güçlerimizi, birlikte, birleştirerek )...
elbette alırdım.. aldım.. o biri sen oldun..
evimizi inşa ettik birlikte ama çatısına üşendin.. yedik içtik eğlendik, hatırlıyorum.. uykuya borçluyduk.. herkes dağıldı..
uzandık evimize.. sırtımı döndüm..
"bu yatağı ne iyi düş'ün-dük"dedin..
kanıyordum lanet olsun !
Daldım uykuma.
sabaha karşı üşüdüm çatısızlıktan.. sana sığındım sarılıp,
yetmedin..
"kalk" dedim, "tak şunu, dondum"...
sabahın altısındaydın, üşenmedin, yaptın.. artık sıcaktı.. bahanesizdim sarılmaya.. halbuki sabaha karşı sarılmıştık bi ara..
önceki hayatımdaki köpek biliyordu yerini.. ne güzeldi kokun.. korkunç güzeldi kokun.. ne kadar tanıdık içime..
Bu kadar sevmek boşa değil !.
sonra daha da sabah oldu, sonra herkes uyandı gürültüsüne, sonra uyandık herkesin gürültüsüne..
sonra kalabalıklaştık..
sonra bi kadın geldi.. bir ben daha..
sonra denize gittik.. kıskandım.. neden ?
kanıyordum lanet olsun !
sonra oyunlar oynadık, sonra kavgalar ettik, sonra taraflar tuttuk, farklı taraflardaydık, bambaşka yerlerinden bakıyorduk herşeye.. bahaneye ihtiyacın vardı.. sonra ben evimize gitiim, sen ise o'na..
sabahın beşini hatırlıyorum.. uyuyamayışımı..
dışarda voltalarken içtiğim sigarayı hatırlıyorum, kayan yıldızı..
başkasının evinin önünde duran ayakkabılarını hatırlıyorum ve içime tepeden tırnağa dolan gitme isteğimi..
olması gereken bi türlü olamadığından,
aslı'nda taa en başından...
ayrı'ldık hoşçakal kadar !
geceden, kamptan, valizim ve ben,
bu sefer son kez 'sandığım', evinden..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cevap

Fırtına

Kirli Çamaşırlar