Kayıtlar

"Söz"

Resim
Can'ı içindemidir insanın, dışındamı ?? Dışarıdan darbe alıp, içeriden ölüyoruz.. İçtenlikle ölebilirmi insan ?.. Ben bu gece elimden geleni yaptım, şimdi gerisi sana kalmış.. Yüksek doz teselli istiyorum!!!!

Kutla-m-adım

Resim
Hep birşeyler engeldir birşeylere.. Elinde patlar konfeti, şovunu yapamamışsındır.. Şampanya köpürmez coşkuyla, pıt diye cılız bir ses kutlamanın şiddetini düşürür Hayallerini uyutmayı umduğun yastık taş kesilir. Dili yoktur, aklı yoktur, ruhu yoktur. Uyutmaz.

Başlık Sonunda

Resim
Eski haline dönmüşsün, neşen geri gelmiş diyorlar bana. Halbuki daha karanlık eskisinden.  Maskeler öğrenmişim, gönüllü kötüyüm.. Hayat ne ilginç ) Kağıtlara çizdiğim kadınlar zıvanadan çıkmış, İçerek tüketiyorum onları.. Bir itirafçıya iyi kalplisin diyebilir miyiz ? Belki de kötülüğünün ispiyoncusudur ! Peki bir ispiyoncu aynı zamanda açık sözlü sayılmaz mı ? Aksiyse duvarlar en kadim dostumuz olmalıydı.. En sadık sevgili.. Açıkça fikirlerini söylersen insanlar huysuzlanıyor, Rahatsız oluyorlar ! Gizlice "davranmak" makul sayılıyor. Tüm insanlardan tiksiniyorsun ama onlara ihtiyaç duyuyorsun.  "Öleceğini biliyorsun ama yaşıyorsun falan filan.  Hayatın kendisi şizofrenik zaten. (Burcu)" Ne yapsaydım ?, Duvarlarla mı konuşsaydım mesela ? Onlar iyi dost falan değiller, Her söylediğini onaylayan yüzsüzler ! (Artık pozitif şarkılar dinlemeye karar verdim. Rengin hoşuma gitti  İçim özledi.. Aslında çok keyifli bi masada hem didişip hem eğlen...

Hediye

Resim
Bana, "gel" de !  Dedi. Bundan daha romantik birşey duymamışım gibi, adını (prens) koydum.  

Rüya

Resim
Eğer uyursam yanıma gelirmiş tüm güzellikler.  Azmettirildim uykuya. Uyumayı denemeye karar verdim sonunda,  intihara azmettirilmiş bir bezgin gibi. . Barış manço dedi ben değil, Sıra sıra dağlardan Erişilmez yaylalardan Kuş uçmaz kervan geçmez Bilinmez binbir yoldan Gel dedinde gelmedimmi Söyle gelmedimmi Söyle Ben geldim uyku, sen nerdesin?   

Tanrıya Şiir

Resim
Tesadüftende öte.. İşaretde belirlemedik, buna pişman olursun ölürsem tanrım ) Uyanma sakın, Burda fısıldıyor olacağım. Bir sürü kelime şelalesi akıyor bazen aklımdan, Köpürüyor kimileri.. Ben köpüklerden kendimce güzel olanı sećiyorum hep, Beni büyüleyeni.. Yıkanıyorum o anlamlarla.. Genelde daha çok kirlenmiş oluyorum ama, Iyi hissediyorum. Bazen bambaşka kelimeler köpürüyor ama ben hep aynı hazzı kovalıyorum. Ruhumu hep aynı şey gıdıklıyor ama, ben boynumdan çok huylanırım aslında. Değişik anlamlara sıçramışım huyumdan Çok konuşmuşum Koklamaya vaktim olmamış Her mânaya soyunmuşum Yalancı bir şair gibi.. Sencede yalancımıdirlar? (Bu arada işaretim nazar boncuğu olucak ölüpte gelirsem tanrım) Bir ağaç gölgesinde uyumak istiyordum yıllar öncesinden beri. "Bir ağaç gölgesinde ve yüzyıllarca" demiştim. Ağaçları seviyorum. Ve delirmenin sadece bir an meselesi olduğuna eminim. Yeterince istersen olur demiştin tanrım. Uyuyacagim. Korkmadan u...

Beyaz (no filter)

Resim
Bir fala fincan, bir bara garson, bir lekeye mendil beyaz. Bir kadehe ićki, bir hesaba adisyon, bir deftere borćlu beyaz. Bir güne sabah, bir geceye yıldız, bir ateşe ışık beyaz. Bir düğüne gelin, bir gerdeğe gecelik, bir hayale umut beyaz. Bir uykuya hap, bir ölüme ruh, bir cesete kefen beyaz. Ne kadar tekrarlarsan tekrarla, sadece bir seçenekte masal oluyor ve birdaha olmayacakmışçasına kirleniyor beyaz. Hangi renge dokunsa onu aydınlatıp kendini kirletiyor, tüm renklerin fahişesi beyaz.  Bulaşma hevesi, anlamsız karanlığa hasret beyaz. Tek başına anlamsız.. karanlığa hasret beyaz. Kendini òrtecek her pisliğe aşık beyaz. Masumiyetin kirlenişi, yıldızların sönüşü, umudun tükenişi, hayatın bitişi, kıvrımların sateni, Saflığın simgesi değil, orospuluģun dikâlâsı beyaz.. 

Sosyal Muhalebi

Resim
O fotoğrafta çok mutlu görünüyor olabilirdim ama belki de en keyifsiz günümdü. Zayıf ve mutsuz göründüğümde de zevk alıyordum an,ımdan kimbilir. Oyunu kuralına göre oynamayı sevmedim hiç. Oyun içinde oyun en keyiflisiydi. Yeterince bilgi vermiştim kandırmacalara. Ne keyifsizlik ne saadet. Metin yazabiliyorum (bu ne ukalalık) ama başlık bulmakta zorlanırım hep. Anlamı bi fotoğrafa sığdıracaksam başlığı bulması kolay oluyor aslında ama, bu gece fotoğraf çekemeyecek kadar çirkinim. Üstelik birikmiş gıybet için en verimli yer akraba sıcağıdır. Bu, fotoğrafa engel başka bir keyifli meşguliyet.  Pastanede, muhalebi tadında aşk. En güzeliydi kesin.  Bizi zehirleyen şey sevgi değildi eminim. Aşk da olmayabilir aslında... Vitamin eksikliği sabah dişlerini fırcalamayı unutmak gibi önemsiz birşey değilmiş mesela. Ya da Hormonların insana neler yaptırabileceğini tahmin bile edemezsiniz demiş rüzgar erkoćlar abi. Bence bunu en iyi o bilebilir.  Kısacası beyninde kim...

Huzursuzluk Molası

Resim
Nerede bitiyor sınırlarım? Nereye uçuşuyorum? Sesler gıdıklarken, insanların hepsi gülebiliyorken, içimdeki hüznü uyuşturan umursamazlığım olması gereken mi? Bir mızıkaya teslim etmişim uykusuzluğumu, ne uyutur beni, ne ağlatır.. ihtimallerin melteminde süzülüyorum, dalgalar bir kutu tuborgumu çalmış, keyif alsammı bir dal ?

Boş,an

Resim
Soğuk ve ciddi binadan uzaklaştıkça trafiğin rahatsız edici gürültüsü büyüdü kulağımda. Kornalar kafamın içindeki sessizlikte tekrar tekrar yankılandı. Yağmur ne seyirlik, ne keyifle yürümelik yağıyordu. Rahatsız edici bir ıslaklık sadece. Ellerimi koyacak yer bulamayıp cebime soktum. Sol elim sigara paketini döndürüp durdu içsemmi içmesemmi kararsızlığıyla. Yutkundum karın açlığımın iğrenç tadını tekrar tekrar. Yakamadım sigarayı. Sağ elim anahtara değiyor anlamsızca rahatsız ediyordu beni. Çıkarıp sallamaya başladım. Çıkardığı ses dahada rahatsız etti ve tekrar cebime koydum. Yürümeye devam ediyordum. Sağa sola bakınıp dudağımın sol altını ısırıyordum bilinçsizce. Yağmur halâ ıslatıyordu. Şapkamı kapattım. Havadaki boğucu nem terletiyordu, ama paltomu çıkarsam üşürdüm. Yürümeye devam ediyordum. Tesbih tezgahının önünde kısa süre durup mavi olanı beğendiğimi söyledim. Elimi cebimden çıkaramadım. Almadım. Dudağımı ısırdım yine. Anahtar serçe parmağıma değiyordu halâ, rahatsız olu...