Kayıtlar

Şeker

Resim
''Neden geldin ?'' dedim, ''Gelişimi kabul edişinle aynı sebepten'' dedi. ''Sen neden kabul ettin'' dedi, ''Önce ben sordum !'' dedim. ''Cevap vermek için benden utanıyor olamassın...'' ''İçimde kalmasın'' dedi. ''Sorularıma cevap vermeyeceksen gelme'' dedim, ''Beni tehdit etme!'' dedi. ''Tehdit etmiyorum'' dedim, ''Kus istiyorum''.

Günlük Tavsiye (Tatile gidin)

Yazar bunalımı yaşıyorum! Lan, resim yaparken "olum senin resim falan yapabildiğin yok, okula da yanlışlıkla aldılar seni, bu güne kadar yaptıklarında sadece güzel bir tesadüftü" derdim ve hatta bunu o kadar sık düşünürdüm ki, "bunu düşünmektense resim yapmam daha iyi" derdim. Şimdi de "ne yazıcam lan ben ??" tasası başladı. ( Bu arada; resim dehamı gömerek ressam değilim mütevazılığı yaparken, yazıya 'yazar bunalımı' diye başlayıp kendime etiket verme ukalalığım gözlerden kaçmasın.)  Yazacak birşeyin yoksa yazma, çizme.

Evimiz (Mavi Zamanlardan 02)

Resim
                                 Bir evimiz olsa küçük ve karanlık... Taşıyamayacağımız kadar anı koysak içine ve ezberlesek anılarımızın her köşesini. Küçüklüğü anılarla dolmasından, sokulsak yer bulamayışımızdan birbirimize.. Keyfimizden sigara yaksak, dumanımızdan kararsa duvarları, siyah bir yorgan olup örtse üzerimizi her gece. Her köşesinde sevişsek yorganımızın... Karanlığı dumandan... Bahanemiz olsa karanlık, sarılsak korkudan birbirimize...

Günlük Tavsiye (birgün herkes onbeş dakkalığına denizci olacak)

Akşamları çay içersem uyuyamam ben, bundan bahsetmiştim. Bu yüzden böreğimi yerken ayran içtim yanında. Peynirliydi börek. Börek dediğin peynirli olur. Kıymayla ısapanakla yemek yapılır, öyle olmalı en azından. Ayran da uykuya yeşillendiriyor beni ama bu saatlerde uyumam. Sonra keşke uyusaydım derim, dediğim çok oldu. İlkokuldan beri geç uyanacağı günün hayalini kuran biriydim ben. Geceyi sevenlerdenim. Bittiğini farkedince uyuyorum hep, günle aram yok. Huzurun nadir bulunduğu yerlerden biridir gece.. ve deniz, ve orman... Ne kadar özgür ve ne kadar mahkum...

Git ama Ol

Aklım başımda değil epeydir. Ağzımdan da pek güzel şeyler dökülmüyor. Gönlümde minicik bir yer kaldı sığındığım. Orası huzurlu, orası mutlu. Bazen konuşuyor benimle. Her yaptığı sızlatıyor içimi. Neyine sığınmışım bilmiyorum. Onun şiddetinden bile ona sığınmışım.  Korusun beni kendinden,  gelişinden korusun, gidişinden, cümlelerinden, aşkından, nefretinden, varlığından korusun. Gitsin ama; öyle bir gitsin ki, hep sığınabileceğim kadar yakına.  Gitsin ama hep konuşabileceğim sesler bıraksın.  Gitsin ama acımasın biryerim.  Gitsin ama hep takib edebileceğim izler bıraksın her adımı.  Gitsin ama acı acı özlemeyim, yüzüm gülsün hasretime. Tarifi yok, ondan susuyorum. Gitsin ama üzülmeyim yahu ! oluru yok mu bunun ? .. Kızmasız, küsmesiz, kavgasız, gürültüsüz, dokunmasız, görmesiz. Sevmesiz diyemem bir tek. O hep kalsın sığındığım. Hep olsun ama huzur bulayım. Hep olsun ama hiç konuşmayım. Hep olsun ama dokunmayım. Hep olsun ama nasıl seveyim ? Varını d...

Günlük Tavsiye (köpekler iyi kalplidir)

Önceki hayatımda köpektim (kleopatra köpek) ve köpeklerden korkmam. Yatağıma uzanmış, çekirdek çitleyip tabletimden "işte benim stilim! " izlerken ( umarım zengin ve şımarık bir kızçocuğu gibi görünmüşümdür ;)) aklıma geldi bu günün tavsiyesi. Yatağa yatmadan önce (sarhoş olmadan önce); yaptığım telefon görüşmesinden, arayanın sarhoşken konuşmasını sevdiğim kadınlardan birinin olmasından, gelen misafirlerimizden, yediğimizden , içtiğimizden, eğlendiğimizden bahsetmeyeceğim. (Umarım giderek zengin ve şımarıklaşıyorumdur ;))

Istihare

Akşam olsun, elimde bir bardak açık çay, cam kenarında..(Akşamları demli çay içersem uyuyamam, gerçi akşamları çay içersem hiç uyuyamam ben, aslında akşamları uyutamam ben). Çay olsun ama ! Bir de seyirlik yağmur, Bir de susmalık keyif... Yaşamalık bir günüm olsun. Bir şiir yazılsın dialogları iyi gecelere. Monolog sevmem ben. Mısralarla hamle yapayım uyumaya. Alışverişim başlasın rüyalarla. Birşeyler alamayacaksam rüyalardan, çıkmamalıyım uykuya. Gözü dalıyor insanın vitrinlere. Rüyalar alıcı bekler ! Ne kadar önemli, ne kadar önemsiz, ne kadar yüce, ne kadar aşağılık, ne kadar eksik, ne kadar tamam, ne kadar acı, ne kadar tatlı olursa olsun. Olsun da...  Beklediği birşey yok varlığımın, ya da (de lerin ayrı yazılmasına takmış güruh için ayırdım, bir ekşi sözlük deyimidir) varsa henüz bilmiyorum. Içimde bir bahar olsa benden yana, çiçeklerim açsa hep. Yüzüme bir güzellik çökse, bir rüzgar esse saçlarımdan, mutluluk sesleri çıkarsam kalabalığıma, sevse herkes neşemi. Sonr...

Perspektif Nedir

Resim
Bir adım yaklaşıyorum, iki adım uzak görünüyor. Iki adım geliyorum, hala küçülüyor. Yaklaştıkça büyümesi gerek, öyle buyurmuş perspektif, büyümüyor. Uzaklaşıyor, küçülüyor. Ben geldikçe gidiyor bahar, gelmekten korkuyorum. Gelmeyi de seviyorum aslında. Bu gidişle kışı da seveceğim. Biraz da ayrılığa yazarız değil mi ? Sonra kavuşmalara, ne var bunda ! Düşününce tadı kaçıyor, yazınca güzel, söyleyince güzel. Düşününce çok derin herşey. Kayboluyor insan kara deliklerde. Hissedince güzel.

Affettim (tabii ki yalan söylüyorum ;)

Psikoloğa gittim bu gün. "Derdin ne ?" dedi, "Sen söyleyeceksin !" dedim. "Uzan" dedi "geçmişine gideceğiz, yolumuz uzun."  Dedim "Geçmişime girip çıktı herkes, hayallere gitsek ?". "Yok" dedi, "uzan uyuyacaksın." Başladı köstekliyi sallamaya.

Günlük Tavsiye (muhabbet kuşuna küfür öğretmek)

Konuş diyorum susuyor, sus diyorum konuşuyor. Muhabbet kuşu dediğin ne zaman muhabbet edeceğini bilmez mi amk! Muhabbet en az iki kişiyle olur arkadaş. Tavsiyem odur ki, muhabbet etmeyi beceremeyen kuşunuza küfür öğretiniz. Sakıncası yok. En azından yersiz küfreder ve sizi güldürür...