Günlük Tavsiye (Tatile gidin)
Yazar bunalımı yaşıyorum!
Lan, resim yaparken "olum senin resim falan yapabildiğin yok, okula da yanlışlıkla aldılar seni, bu güne kadar yaptıklarında sadece güzel bir tesadüftü" derdim ve hatta bunu o kadar sık düşünürdüm ki, "bunu düşünmektense resim yapmam daha iyi" derdim.
Şimdi de "ne yazıcam lan ben ??" tasası başladı. ( Bu arada; resim dehamı gömerek ressam değilim mütevazılığı yaparken, yazıya 'yazar bunalımı' diye başlayıp kendime etiket verme ukalalığım gözlerden kaçmasın.)
Yazacak birşeyin yoksa yazma, çizme.
Yok !, ama sen burda ol bu gece, sana anlatacaklarım var. Bekliyorsun ya.
Bardak tekerlekten daha iyi bir icat mesela, vallaha, yani bunun bi manifestosu vardı kendi çapında ama hatırlamıyorum, üç saat kadar önceydi o, çok geçmiş, bi ara dönmeye çalışırım.
Deniz kenarında olmak istedim bu gece, çok anlattılar, canım çekti. Gönül isterki herkes benle aynı gazda olsun ama olmuyor. Çünkü; bazen yeterli done olmasada herkes adına coşabiliyorum ben. Süpergüçlerim var benim birçok hayvan gibi. Bu gece denize gidilmeyecek kadar sakin, bu yüzden kimseyi gaza getirmeye çalışmadım,
(Sakin bir gecede dalgalar problem çıkarmaz. Hissedersin ama seni sarsmaz. Kıpırdıyorsa deniz uyumamıştır ama dalgalardan sarsılıyormuş gibi de yapma. Başka şeylere sarsıl.)
millete bulaşmanın alemi yok.
(Ne yalancısın yahu. Inanmıyorum artık sana, inanmak istemiştim ama aslında hiç inanmamıştım. Ne anlatıyorum ben ?)
Şimdi tavsiye bekleyen meraklı gözlere birkaç harf sunmam gerek; kendinizi dinlerseniz resim yapamassınız, yazı yazamassınız gibi, aslında hergangi birini dinlerseniz birşey yapamazsınız gibi, ne yaparsanız yapın birşey olamayacağınız gibi, olunacak herşey zaten olunmuş gibi, olmuşlar anlatılmış gibi. anlatacak şeyler bitmiş gibi, önemli olan biteni nasıl anlattığımız gibi..
Ne kadar çok anlatmak gerekmiş anlamadıkları yetmezmiş gibi.
Anlamıyorlarsa sus gibi. Neyse...
Tavsiyem odur ki zamanınız oldukça (çok değilsede bir iki gün), paranız oldukça (lüks değilsede vasat), yol arkadaşınız oldukça (bir sefer yada her sefer) tatiller yapınız. Çok çok tatiller, yoruluncaya dek tatiller, ölene dek tatiller. Tatil size güzel olan herşeyi hatırlatır. Ot gelip saman gitmemek gerek.
Lan, resim yaparken "olum senin resim falan yapabildiğin yok, okula da yanlışlıkla aldılar seni, bu güne kadar yaptıklarında sadece güzel bir tesadüftü" derdim ve hatta bunu o kadar sık düşünürdüm ki, "bunu düşünmektense resim yapmam daha iyi" derdim.
Şimdi de "ne yazıcam lan ben ??" tasası başladı. ( Bu arada; resim dehamı gömerek ressam değilim mütevazılığı yaparken, yazıya 'yazar bunalımı' diye başlayıp kendime etiket verme ukalalığım gözlerden kaçmasın.)
Yazacak birşeyin yoksa yazma, çizme.
Yok !, ama sen burda ol bu gece, sana anlatacaklarım var. Bekliyorsun ya.
Bardak tekerlekten daha iyi bir icat mesela, vallaha, yani bunun bi manifestosu vardı kendi çapında ama hatırlamıyorum, üç saat kadar önceydi o, çok geçmiş, bi ara dönmeye çalışırım.
Deniz kenarında olmak istedim bu gece, çok anlattılar, canım çekti. Gönül isterki herkes benle aynı gazda olsun ama olmuyor. Çünkü; bazen yeterli done olmasada herkes adına coşabiliyorum ben. Süpergüçlerim var benim birçok hayvan gibi. Bu gece denize gidilmeyecek kadar sakin, bu yüzden kimseyi gaza getirmeye çalışmadım,
(Sakin bir gecede dalgalar problem çıkarmaz. Hissedersin ama seni sarsmaz. Kıpırdıyorsa deniz uyumamıştır ama dalgalardan sarsılıyormuş gibi de yapma. Başka şeylere sarsıl.)
millete bulaşmanın alemi yok.
(Ne yalancısın yahu. Inanmıyorum artık sana, inanmak istemiştim ama aslında hiç inanmamıştım. Ne anlatıyorum ben ?)
Şimdi tavsiye bekleyen meraklı gözlere birkaç harf sunmam gerek; kendinizi dinlerseniz resim yapamassınız, yazı yazamassınız gibi, aslında hergangi birini dinlerseniz birşey yapamazsınız gibi, ne yaparsanız yapın birşey olamayacağınız gibi, olunacak herşey zaten olunmuş gibi, olmuşlar anlatılmış gibi. anlatacak şeyler bitmiş gibi, önemli olan biteni nasıl anlattığımız gibi..
Ne kadar çok anlatmak gerekmiş anlamadıkları yetmezmiş gibi.
Anlamıyorlarsa sus gibi. Neyse...
Tavsiyem odur ki zamanınız oldukça (çok değilsede bir iki gün), paranız oldukça (lüks değilsede vasat), yol arkadaşınız oldukça (bir sefer yada her sefer) tatiller yapınız. Çok çok tatiller, yoruluncaya dek tatiller, ölene dek tatiller. Tatil size güzel olan herşeyi hatırlatır. Ot gelip saman gitmemek gerek.
Yorumlar
Yorum Gönder