Günlük Tavsiye (birgün herkes onbeş dakkalığına denizci olacak)
Akşamları çay içersem uyuyamam ben, bundan bahsetmiştim. Bu yüzden böreğimi yerken ayran içtim yanında. Peynirliydi börek. Börek dediğin peynirli olur. Kıymayla ısapanakla yemek yapılır, öyle olmalı en azından. Ayran da uykuya yeşillendiriyor beni ama bu saatlerde uyumam. Sonra keşke uyusaydım derim, dediğim çok oldu. İlkokuldan beri geç uyanacağı günün hayalini kuran biriydim ben. Geceyi sevenlerdenim. Bittiğini farkedince uyuyorum hep, günle aram yok. Huzurun nadir bulunduğu yerlerden biridir gece.. ve deniz, ve orman...
Ne kadar özgür ve ne kadar mahkum...
Gerçeklik payı var mı bilmiyorum ama insanlar üçe ayrılır demiş filozof. Yaşayanlar, ölüler ve denizciler. Filozof dediyse doğrudur.
Denizci olmaya karar verdim bu sene. Ressamlığımın boyası bitti, yazarlığımın kalemtraşı açmıyor, denizci olacağım. Yeni bir dil öğreneceğim; pencere lomboz, kapı kaporta, sağ sancak, sol iskele. Günü keyifle tüketip, geceyi zevkle yaşayacağım. Denizi izlerken annemin (ve tanıdığım tüm kadınların) peynirli böreğini düşünüp efkarlanacağım. Yüksek maaşıma lanet edip, odamı basan denizden, ıslanan çamaşırlarımdan yakınacağım böreği özledikçe.
Anneler hep kötü şeyleri hisseder, keşke bir börek alıcılarıda olsa bünyelerinde. Yok yok anneme gideceğim, kaçarı yok yapılacak o börek. Neden mi ben yapmıyorum ? Ne münasebet, misafirim ben. Börek faslını kapatalım. (Gün yemekleri güzeldir.)
Gemiye dönelim. Hayalimdeki meslek... Şikayet ediyordum değil mi.., sikim gibi iş! Odamı deniz basmıştı hayalimde. Tanrı temizlemeliydi bu pisliği, o başlatmıştı ama bana kaldı iş. Aramız limoni. Şimdi siz '' Derdini sikiim salak, en azından başında egosunu tatmin eden bir şef yok, akşama kadar duvarları seyretmiyorsun, tanrıyla da aran bozuk, paşasın sen haberin yok !'' diyorsunuz ama, yok kardeş zor iş denizcilik. Tüm kadro romantik bir kere, denizle uğraşan adam romantik olur. Kovmaz küser, düşünsenize ne zor bu.
Gemide yaşayacağım, artık seyir defteri yazıcısı mı olurum, harita çizicisi mi bilmem. Ya yazarım ya çizer herhalde.
Yok yok, sayısal bunlar, ben romantiğim, olmaz. Yardımcı kaptan olayım. Arada bir tur bindirir belki kaptan. Yemek, yatacak yer ve maaş isterim fazla bir şey değil. Bir de kovulmamak için sözleşme. (Kimseye güvenmiyorum sevgili kaptanlar) Neden mi kovulayım ?
Akşamları içeceğim çünkü. Tekila ve bira içeceğim viskiyle aram yok (yoklukta gideri var o ayrı) Tayfa organ mafyası değilse balık tutmayı öğreneceğim onlardan. (Balık da sevmem üstelik)
Gönlümün dümeni kırılacak bir limana.
Orada balıkçı olacağım sonra. Sarhoş bir balıkçı. Sonra yazar olup denizcilik anılarımı anlatacağım. Sarhoş, balık sevmeyen, balıkçı yazar.
Tavsiyem odur ki denizci olmayı, hakkında bir şey bilmesenizde en az bir kere hayal ediniz.
Ne kadar özgür ve ne kadar mahkum...
Gerçeklik payı var mı bilmiyorum ama insanlar üçe ayrılır demiş filozof. Yaşayanlar, ölüler ve denizciler. Filozof dediyse doğrudur.
Denizci olmaya karar verdim bu sene. Ressamlığımın boyası bitti, yazarlığımın kalemtraşı açmıyor, denizci olacağım. Yeni bir dil öğreneceğim; pencere lomboz, kapı kaporta, sağ sancak, sol iskele. Günü keyifle tüketip, geceyi zevkle yaşayacağım. Denizi izlerken annemin (ve tanıdığım tüm kadınların) peynirli böreğini düşünüp efkarlanacağım. Yüksek maaşıma lanet edip, odamı basan denizden, ıslanan çamaşırlarımdan yakınacağım böreği özledikçe.
Anneler hep kötü şeyleri hisseder, keşke bir börek alıcılarıda olsa bünyelerinde. Yok yok anneme gideceğim, kaçarı yok yapılacak o börek. Neden mi ben yapmıyorum ? Ne münasebet, misafirim ben. Börek faslını kapatalım. (Gün yemekleri güzeldir.)
Gemiye dönelim. Hayalimdeki meslek... Şikayet ediyordum değil mi.., sikim gibi iş! Odamı deniz basmıştı hayalimde. Tanrı temizlemeliydi bu pisliği, o başlatmıştı ama bana kaldı iş. Aramız limoni. Şimdi siz '' Derdini sikiim salak, en azından başında egosunu tatmin eden bir şef yok, akşama kadar duvarları seyretmiyorsun, tanrıyla da aran bozuk, paşasın sen haberin yok !'' diyorsunuz ama, yok kardeş zor iş denizcilik. Tüm kadro romantik bir kere, denizle uğraşan adam romantik olur. Kovmaz küser, düşünsenize ne zor bu.
Gemide yaşayacağım, artık seyir defteri yazıcısı mı olurum, harita çizicisi mi bilmem. Ya yazarım ya çizer herhalde.
Yok yok, sayısal bunlar, ben romantiğim, olmaz. Yardımcı kaptan olayım. Arada bir tur bindirir belki kaptan. Yemek, yatacak yer ve maaş isterim fazla bir şey değil. Bir de kovulmamak için sözleşme. (Kimseye güvenmiyorum sevgili kaptanlar) Neden mi kovulayım ?
Akşamları içeceğim çünkü. Tekila ve bira içeceğim viskiyle aram yok (yoklukta gideri var o ayrı) Tayfa organ mafyası değilse balık tutmayı öğreneceğim onlardan. (Balık da sevmem üstelik)
Gönlümün dümeni kırılacak bir limana.
Orada balıkçı olacağım sonra. Sarhoş bir balıkçı. Sonra yazar olup denizcilik anılarımı anlatacağım. Sarhoş, balık sevmeyen, balıkçı yazar.
Tavsiyem odur ki denizci olmayı, hakkında bir şey bilmesenizde en az bir kere hayal ediniz.
Yorumlar
Yorum Gönder